something likened to the metal in brightness or preciousness or superiority etc

listen to the pronunciation of something likened to the metal in brightness or preciousness or superiority etc
İngilizce - Türkçe

something likened to the metal in brightness or preciousness or superiority etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

gold
{i} altın

Kızın altın saçı var. - The girl has golden hair.

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı. - Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.

gold
sarı

Tom'un uzun altın sarısı saçı var. - Mary has long golden hair.

gold
kızıl
gold
altın rengi

Onlar kazların beslendiği alana ulaştığında, o oturdu ve saf altın rengi olan saçını açtı. - When they had reached the common where the geese fed, she sat down and unloosed her hair, which was of pure gold.

Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı. - The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.

gold
(Tıp) Au sembolü ile bilinen atom no: 79, atom ağırlığı: 197 olan kimyasal element, altın
gold
piyasanın altın fiyatlarına göre ayarlanışı
gold
(Nükleer Bilimler) (au) altın
gold
gold beetle altın gib
gold
altından yapılmış

Kıralın tahtı som altından yapılmıştı. - The king's throne was made out of solid gold.

Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır. - Mary's wedding ring is made of pure gold.

gold
gold amalgam civalı altın
gold
gold beater varakçı
gold
altın sarısı

Tom'un uzun altın sarısı saçı var. - Mary has long golden hair.

gold
{i} servet
gold
gold basis altın esası
gold
{i} altın para

Tom altın paraları nereye sakladığını hiç kimseye söylemedi. - Tom never told anyone where he hid the gold coins.

Altın para düşünülenden çok daha değerliydi. - The gold coin was much more valuable than was supposed.

İngilizce - İngilizce
gold
something likened to the metal in brightness or preciousness or superiority etc

    Heceleme

    some·thing likened to the metal in bright·ness or preciousness or su·pe·ri·o·ri·ty etc

    Telaffuz