something attractive, tempting or seductive; an inducement or enticement

listen to the pronunciation of something attractive, tempting or seductive; an inducement or enticement
İngilizce - Türkçe

something attractive, tempting or seductive; an inducement or enticement teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

temptation
{i} günaha sokma
temptation
{i} ayartma

O bir ayartmaydı, Mary, ve sen karşı koyamadın. - It was a temptation, Mary, and you succumbed.

Sami ayartmaya karşı koyamadı. - Sami couldn't resist the temptation.

temptation
günaha teşvik edici şey veya kimse
temptation
{i} birinin ayartılmasına yol açabilen şey/kimse, birinin doğru yoldan sapmasına sebep olabilen şey/kimse
temptation
günaha teşvik etme veya olunma
temptation
yolu şaşırtma
temptation
cezbeden şey/ayartma
temptation
ayartı

Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim. - I can resist everything but temptation.

temptation
baştan çıkarıcı şey
temptation
baştan çıkarma

Baştan çıkarmaya karşı dayanıklıdır. - He is proof against temptation.

temptation
birini ayartmaya çalışma
temptation
baştan çıkma
temptation
şeytana uyma

Genç insanlar şeytana uymaya eğilimlidir. - Young men are prone to fall into temptation.

Şeytana uymaya teslim olmamalısın. - You shouldn't give in to temptation.

temptation
istek uyandıran şey
temptation
cezbedici şey
temptation
{i} günaha girme
İngilizce - İngilizce
temptation
something attractive, tempting or seductive; an inducement or enticement

    Heceleme

    some·thing attractive, tempt·ing or seductive; an in·duce·ment or en·tice·ment

    Telaffuz