Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?
- Can computers actually translate literary works?
Para gerçekten ödenildi mi?
- Was the money actually paid?
Seninle benim aramdaki fark benim aslında doğru olanı yapmaya çalışmakla ilgileniyorum olmam.
- The difference between you and me is that I'm actually interested in trying to do what is right.
O aslında doğru değil.
- That's actually not true.
Ve aslında bu projenin herkese ihtiyacı var.
- And actually, this project needs everyone.
İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
- Believe it or not, I can actually draw.