something actually received; real receipts, as distinct from estimated ones

listen to the pronunciation of something actually received; real receipts, as distinct from estimated ones
İngilizce - Türkçe

something actually received; real receipts, as distinct from estimated ones teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

actual
gerçek

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi? - Can computers actually translate literary works?

Tom gerçekten asla Boston'da bulunmadı. - Tom has actually never been to Boston.

actual
{s} fiili
actual
{s} aktüel
actual
asıl
actual
{s} güncel
actual
{s} mevcut
actual
{s} şimdiki
actual
doğru

Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın. - Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.

O aslında doğru değil. - That's actually not true.

actual
aslı

Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor. - Tom doesn't actually live within Boston city limits.

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

actual
eylemsel
actual
asli
actual
hakiki
İngilizce - İngilizce
actual
something actually received; real receipts, as distinct from estimated ones

    Heceleme

    some·thing ac·tu·al·ly received; re·al receipts, as dis·tinct from es·ti·ma·ted ones

    Telaffuz