someone who waits, such as at a table

İngilizce - Türkçe

someone who waits, such as at a table teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

waiter

garson

O bir garson ve bir aktördür. - He is a waiter and an actor.

Zailaiba Bar garsonlar istihdam ediyor; ilgilenir misiniz? - Zailaiba Bar is hiring waiters; are you interested?

waiter

bekleyen kimse

waiter

tepsi

Garsonlar birbirlerine çarptılar ve tepsilerini düşürdüler. - The waiters bumped into each other and dropped their trays.

Tom martinisini bitirdi ve bardağı garsonun tepsisine koydu. - Tom polished off his martini and put the glass on the waiter's tray.

waiter

waitresskadın garson

waiter

{i} uşak

İngilizce - İngilizce

someone who waits, such as at a table teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

waiter

Heceleme

some·one who waits, such as at a ta·ble