someone who participates in a public display of group feeling

İngilizce - Türkçe

someone who participates in a public display of group feeling teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

demonstrator

gösterici

Polis göstericilere derhal hareket etmezlerse tutuklanacaklarını söyledi. - The police told the demonstrators that they'd be arrested if they didn't move immediately.

Lider parktaki göstericileri görevden attı. - The leader dismissed the demonstrators in the park.

protester

{i} protestocu

Protestocular girişe barikat kurdular. - The protesters barricaded the entrance.

Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi. - The president ignored the protesters outside his office.

demonstrator

sergilenen şey

demonstrator

ispat eden

protester

itirazcı kişi

demonstrator

{i} asistan

demonstrator

{i} ispat eden şey

demonstrator

{i} göstererek tanıtan kimse

demonstrator

(Tıp) Göstererek öğreten kişi, deneysel olarak anlatan öğretmen, demonstratör

demonstrator

{i} uygulama öğretmeni

demonstrator

{i} gösteren kimse

protester

{i} itirazcı

protester

{i} gösterici

Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi. - Violent clashes broke out between the protesters and the police.

Göstericiler sinagogu ateşe verdiler. - The protesters burnt down the synagogue.

İngilizce - İngilizce

someone who participates in a public display of group feeling teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

protester

demonstrator

Heceleme

some·one who participates in a pub·lic dis·play of group feel·ing

Türkçe nasıl söylenir

sʌmwʌn hu pärtîsıpeyts în ı pʌblîk dîspley ıv grup filîng

Telaffuz

/ˈsəmˌwən ˈho͞o pärˈtəsəˌpāts ən ə ˈpəblək dəˈsplā əv ˈgro͞op ˈfēləɴɢ/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː pɑːrˈtɪsəˌpeɪts ɪn ə ˈpʌblɪk dɪˈspleɪ əv ˈɡruːp ˈfiːlɪŋ/