someone who is in the same class (in school)

listen to the pronunciation of someone who is in the same class (in school)
İngilizce - Türkçe

someone who is in the same class (in school) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

classmate
sınıf arkadaşı

O, sınıf arkadaşı ile evlendi. - She married her classmate.

İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım. - I ran into an old classmate of mine on my way to the station.

classmate
sınıf arkadaş

O, tüm sınıf arkadaşları ile iyi geçinir. - He's getting along well with all of his classmates.

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı. - There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.

classmate
(isim) sınıf arkadaşı
İngilizce - İngilizce
classmate

Danny and I have been classmates for five years, but I've never spoken to him outside of lessons.

someone who is in the same class (in school)