Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Ben bir yabancı olduğum için, şakayı anlayamadım.
- Being a foreigner, I couldn't catch on to the joke.
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Yabancılar Tom'u geriyor.
- Outsiders make Tom nervous.
Sen tam olarak bir yabancı değilsin.
- You're not exactly an outsider.
Tom ve Mary aykırı tipler.
- Tom and Mary are outsiders.