someone else

listen to the pronunciation of someone else
İngilizce - Türkçe
başkası

İşi o kabul etmezse, başkası eder. - If he doesn't accept the job, someone else will.

Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın. - Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.

bir başkası

Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz. - Sometimes we lie to keep from hurting someone else's feelings.

Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir. - My native language is a foreign language for someone else.

İlgili Terimler

someone else's
başkasının
play someone against someone else
Birini başka birine karşı doldurmak
be in someone else's shoes
(deyim) Başka birinin yerinde/durumunda olmak
be someone else
Başka biri
replace someone else
başkasının yerine
live on someone else
haraç yemek
somebody else
başkası

Tom onu başkasına sattı. - Tom sold it to somebody else.

Benim başkası olduğumu düşündükleri açık. - It's clear they thought I was somebody else.

somebody else
ahar
somebody else
başka biri
something else
k.dili. insanı hayrete düşüren kimse/şey
İngilizce - İngilizce
Some other person
{i} somebody else, some other person

İlgili Terimler

something else
Some other thing
something else
Exceptionally good

My mother's cooking is something else!.

play someone against someone else
Cause someone to dispute with someone else. •
be in someone else's shoes
(deyim) To be in someone else's situation

Fred has had so much trouble recently that we ought to be grateful we're not in his shoes.

let someone else do it
give someone else to responsibility to do something, place the duty on someone else
somebody else
{i} someone else, some other person
something else
some other thing; something extraordinary, cream of the crop
someone else

    Heceleme

    some·one else

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmwʌn els

    Eş anlamlılar

    somebody else

    Telaffuz

    /ˈsəmˌwən ˈels/ /ˈsʌmˌwʌn ˈɛls/

    Videolar

    ... the world with six links.  I know you, you know someone else, that person knows someone ...
    ... in time, you cannot change your own past, you're changing someone else's past in another ...