O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü.
- He did his best but soon saw that he could not compete with such a fast runner.
Atlet koşu parkurunda koşuyor.
- The runner is running on the running track.
Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
- Next to him, I'm the fastest runner in our class.
Tony hızlı bir koşucu.
- Tony is a fast runner.