İş için başkasını tuttular.
- They hired someone else for the job.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
- Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.