soil, soil mixtures, ph and mulch

listen to the pronunciation of soil, soil mixtures, ph and mulch
İngilizce - Türkçe

soil, soil mixtures, ph and mulch teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

about
takriben

O, takriben seninle aynı yaştadır. - He's about the same age as you are.

O, takriben benimle aynı yaştadır. - She's about the same age as I am.

about
hemen hemen

Hemen hemen her şeye alışabilirim. - I can get used to just about anything.

Tom hemen hemen senin kadar uzun. - Tom is just about as tall as you are.

about
hakkında

Çeşitli şeyler hakkında konuştuk. - We talked about various things.

Beynin fonksiyonu hakkında çalışıyorlar. - They study about the function of the brain.

about
aşağı yukarı

Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin. - Tom is rich enough to buy just about anything he wants.

Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta. - Tom is about the same age as me.

about
{e} konusunda

Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor. - Today, many people worry about losing their jobs.

Öyle şeyler konusunda bilgim yok. - I don't know about things like that.

about
{e} etrafında

Çocuklarını etrafında topladı. - She gathered her children about her.

Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor. - A high wall stands all about the garden.

about
üzerine

Tom, Vikingler'in dünya tarihine etkileri üzerine beş dakikalık bir sunum yaptı. - Tom gave a five-minute presentation about the influence of the Vikings on world history.

Bir parça kağıdın üzerine, yanınızda oturan kişi hakkında hoşlandığınız bir şey yazın lütfen. - Please write, on a piece of paper, something you like about the person sitting next to you.

about
buralarda

Kitabım buralarda bir yerde ama üstüne varamıyorum. - My book is floating about here somewhere but I just can't find it.

Buralarda anahtarımı kaybettim. - I lost my key about here.

about
şuraya buraya
about
tahminen
about
emir Geriye don I about to come gelmek üzere beat about the bush bin dereden su getirmek
about
ötesinde berisinde
about
çevresine
about
etrafına

Yaşlı adam şapkası için etrafına bakındı. - The old man looked about for his hat.

Tom ayağa kalktı ve etrafına baktı. - Tom stood up and looked about.

about
ile meşgul
about
her yerinde
about
havalisinde
about
için About facel
about
edat dair
İngilizce - İngilizce
about