sohbet etmek

listen to the pronunciation of sohbet etmek
Türkçe - İngilizce
converse

It was nice to converse with her. - Onunla sohbet etmek güzeldi.

commune
chat

I would like to chat with you by e-mail. - Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum.

She would sooner translate sentences on Tatoeba than chat with me. - O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.

cose
talk

It was good chatting like old times. Let's talk again some time. - Eski günlerdeki gibi sohbet etmek iyiydi. Bir ara yine konuşalım.

Tom wants to talk to you. - Tom seninle sohbet etmek istiyor.

hash out
converse with

It was nice to converse with her. - Onunla sohbet etmek güzeldi.

socialize
Have a chat, chat, talk, converse
have a talk
to chat, talk
have a chat

They gathered together to have a chat. - Sohbet etmek için bir araya toplandılar.

Tom, I want to have a chat with you. - Tom, seninle sohbet etmek istiyorum.

to have a chat, to chat
confabulate
chatter
chipper
confab
forgather
sohbet et
{f} chat

We sang, danced and chatted after dinner. - Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.

Bill and John like to get together once a month to chat. - Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.

Türkçe - Türkçe
Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yârenlik etmek, hasbihâl etmek
(Osmanlı Dönemi) ZİBAC
hoşbeş etmek
sohbet etmek