Onları boykot etmek zorundayız.
- We have to boycott them.
Seni boykot etmiyorum.
- I'm not boycotting you.
Onları boykot etmek zorundayız.
- We have to boycott them.
İtalyan televizyonunu boykotum şimdi başlıyor.
- My boycott of Italian television starts now.
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
- She tried to persuade him to organize a boycott.