O, kardan dolayı geç kaldı.
- He was late because of the snow.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
- I decided to be happy because it's good for my health.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
- The coach called off the game because many of the players were down with the flu.
Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
- Because of the bad weather, he couldn't come.
Simon set the house on fire where he was born, because nobody should point at it.