İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
- Try to do so as far as the station.
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
- Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.
Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
- We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
Randevuma geç kalmamak için otobüse bindim.
- I took a bus so as not to be late for my appointment.
Without so much as asking, he walked into the office and started digging through their files.
... Well, as much as I love Canada. ...
... I MEAN, WE DO LOVE HIM AS MUCH AS THE OTHER KIDS, RIGHT? ...