Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
- Tom did everything within his power to save the children that were trapped in the burning building.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
İşitebilmek için önde oturdu.
- He sat in the front so as to be able to hear.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.