so driven

listen to the pronunciation of so driven
İngilizce - Türkçe

so driven teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

drive
dürtü

Tom'un hiçbir dürtü veya hırsı yok. - Tom has no drive or ambition.

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a race car driver.

Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor? - Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
İngilizce - İngilizce
drive
so driven

    Heceleme

    so driv·en

    Türkçe nasıl söylenir

    sō drîvın

    Telaffuz

    /ˈsō ˈdrəvən/ /ˈsoʊ ˈdrɪvən/

    Videolar

    ... driven package is something that will always remain. ...
    ... Because I think it's still driven by the fact that they ...