Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
He hurried so as to be in time for the train.
O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.
O, zamanında varmak için koştu.
He ran, so as to arrive on time.
Last year on the plane, I had my first ever full on panic attack.