so as to leave much space or distance between

İngilizce - Türkçe

so as to leave much space or distance between teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

so as to

-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı

so as to

-mek amacıyla

so as to

-ecek bir şekilde

so as to

-mek için

so as to

için

İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

so as to

-cek biçimde

So as to

-mak için

so as to

1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü

so as to

ecek şekilde

so as to

mak için

İngilizce - İngilizce

so as to leave much space or distance between teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

İlgili Terimler

so as to

in order to; "he observed the snakes so as to describe their behavior"

so as to

in order to, in order that, so that

so as to

in order to; "he observed the snakes so as to describe their behavior

Heceleme

so as to leave much space or dis·tance be·tween

Türkçe nasıl söylenir

sō äz tı liv mʌç speys ır dîstıns bitwin

Telaffuz

/ˈsō ˈaz tə ˈlēv ˈməʧ ˈspās ər ˈdəstəns bēˈtwēn/ /ˈsoʊ ˈæz tə ˈliːv ˈmʌʧ ˈspeɪs ɜr ˈdɪstəns biːˈtwiːn/