O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.
O, zamanında varmak için koştu.
He ran, so as to arrive on time.
Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
He hurried so as to be in time for the train.