so as to be thick or heavy

listen to the pronunciation of so as to be thick or heavy
İngilizce - Türkçe

so as to be thick or heavy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
so as to
-mek için
so as to
için

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
as to be
Bkz. so as to be
heavily
ağır

Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor. - All these goods are heavily taxed.

Onlar ağır silahlı mıydı? - Were they heavily armed?

so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
heavily
çok

Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates his father smoking heavily.

Dün çok yağmur yağdı. - It rained heavily yesterday.

heavily
aşırı derecede

Tom aşırı derecede nefes alıyor. - Tom is breathing heavily.

Aşırı derecede yağmur yağıyor. - It is raining heavily.

heavily
ağır şekilde

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

heavily
şiddetle

Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık. - We were late for school because it rained heavily.

Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım. - No matter how heavily it snows, I have to leave.

so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
İngilizce - İngilizce
so as to be thick or heavy

    Heceleme

    so as to be thick or hea·vy

    Türkçe nasıl söylenir

    sō äz tı bi thîk ır hevi

    Telaffuz

    /ˈsō ˈaz tə bē ˈᴛʜək ər ˈhevē/ /ˈsoʊ ˈæz tə biː ˈθɪk ɜr ˈhɛviː/