so as to be palpable; "she was palpably nervous"

listen to the pronunciation of so as to be palpable; "she was palpably nervous"
İngilizce - Türkçe

so as to be palpable; "she was palpably nervous" teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so as to
-mek için
so as to
için

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım. - Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
as to be
Bkz. so as to be
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
İngilizce - İngilizce
so as to be palpable; "she was palpably nervous"