Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
- We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
... You guys have all heard of the placebo effect. ...
... ERIC SCHMIDT: Again, I've heard that. ...