O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
- She set it aside for future use.
Adam onu bir kenara itti.
- The man shoved her aside.
Adam onu bir kenara itti.
- The man shoved her aside.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
- She set it aside for future use.
Bunu benim için bir yana koy.
- Lay this aside for me.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
- All kidding aside, it may work.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.