İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.
İşitebilmek için önde oturdu.
He sat in the front so as to be able to hear.
Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.