İngilizce - Türkçe
snoozes teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- snooze
- {i} uyuklama
Tom'un dersi bir uyuklamaydı.
-Tom's lecture was a snooze.
- snooze
- {f} kestirmek
Biraz daha kestirmek istiyorum.
-I want to snooze some more.
- snooze
- {f} uyumak
- snooze
- (Bilgisayar) yeniden anımsat
- snooze
- kısa uyku
- snooze
- şekerleme yapmak
- snooze
- şekerleme
Tom bir şekerleme yapıyordu.
-Tom was taking a snooze.
Tom genellikle öğle yemeğinden sonra kısa bir şekerleme yapar.
-Tom usually takes a short snooze after lunch.
- snooze
- (Bilgisayar) ertele
Erteleme düğmesine bastım ve tekrar yatmaya gittim.
-I hit the snooze button and went back to sleep.
Meryem alarm erteleme düğmesine hiddetle bastı.
-Mary hit the snooze button.
- snooze
- {f} kestir
Biraz daha kestirmek istiyorum.
-I want to snooze some more.
Tom TV'nin önünde sessizce kestirdi.
-Tom snoozed quietly in front of the TV.
- snooze
- {i} uyku
- snooze
- {f} uyuklamak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
snoozes teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- snooze
- A period of sleep; a nap
The cat enjoys taking a snooze on a sunny windowsill.
- snooze
- To sleep, especially briefly; to nap
The boss caught him snoozing at his desk.
- snooze
- Something boring
- snooze
- a short sleep (usually not in bed)
- snooze
- {i} doze, nap; (Slang) something boring or tiresome
- snooze
- To doze; to drowse; to take a short nap; to slumber
- snooze
- A short sleep; a nap
- snooze
- sleep lightly or for a short period of time
- snooze
- A snooze is a short, light sleep, especially during the day. = nap
- snooze
- {f} sleep, doze, nap, sleep lightly
- snooze
- If you snooze, you sleep lightly for a short period of time. Mark snoozed in front of the television. to sleep lightly for a short time = doze