Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.
- We sang, danced and chatted after dinner.
Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.
- Tom knows better than to give his real name in chat rooms.
Özel olarak konuşmamız gerek.
- We need to have a chat in private.
Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk.
- You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.
Konuşmak yerine çalışın!
- Work instead of chatting!
Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk.
- You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.
Akşam yemeğinden sonra yapacağım şey internette sohbet etmektir.
- What I will do after dinner is to chat on the internet.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to chat.