Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.
- During the vacation my sister and I stayed at a small village at the foot of Mt. Fuji.
Evimin önünde ufak bir bahçe var.
- There is a small garden in front of my house.
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
- He lived in a small town nearby.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
- They said he had a weak form of smallpox.
Kim onun o kadar zayıf ve küçük olabileceğini düşünürdü?
- Who would have thought that she could be so thin and small?
Moncalvo çok küçük bir İtalyan şehridir.
- Moncalvo is the smallest Italian city.
Önemsiz şeyleri dert etme.
- Don't make such a big deal out of small things.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Daha küçük ölçün var mı?
- Have you got smaller size?
Bizim küçük bir arka bahçemiz var.
- We have a small backyard.
Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
Ne kazandığın patronun maaşı ile karşılaştırıldığında ufak tefek şey.
- What you make is small potatoes compared to the boss's salary.
Az miktarda para ödenirdi.
- He would be paid a small amount of money.
Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
- A small amount of brandy is added to the whipped cream.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Biraz daha küçük olanı var mı?
- Do you have one a little smaller?
0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.
- Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state.
Avustralya dünyadaki en küçük kıtadır.
- The smallest continent is Australia.
Remember when the children were small?.
His smallness didn't bother him, except when he needed something off the top shelf.
He's just a petty hooligan, but if he had just a little more initiative, he could be a major criminal leader.
- He's just a small-time thug, but if he had just a little more moxie, he could be a big-time boss.
I have a little money with me.
- I have small change with me.
... And I was like, wow, OK, it's really small. ...
... is an enormous boon for them. There's been ' 122 community and small banks have closed ...