Evimin önünde ufak bir bahçe var.
- There is a small garden in front of my house.
Tom, Boston'dan çok uzak olmayan ufak bir kentte doğdu.
- Tom was born in a small town not too far from Boston.
Hollanda küçük bir ülkedir.
- The Netherlands is a small country.
Benim odam çok küçük.
- My room is very small.
Kim onun o kadar zayıf ve küçük olabileceğini düşünürdü?
- Who would have thought that she could be so thin and small?
Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
- They said he had a weak form of smallpox.
Moncalvo çok küçük bir İtalyan şehridir.
- Moncalvo is the smallest Italian city.
Önemsiz şeyleri dert etme.
- Don't make such a big deal out of small things.
Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.
- Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.
New York'un nüfusu Tokyo'nunkinden daha küçüktür.
- The population of New York is smaller than that of Tokyo.
Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.
- There's one small cat hiding behind the car.
Ne kazandığın patronun maaşı ile karşılaştırıldığında ufak tefek şey.
- What you make is small potatoes compared to the boss's salary.
Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
- A small amount of brandy is added to the whipped cream.
Az miktarda para ödenirdi.
- He would be paid a small amount of money.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Biraz daha küçük olanı var mı?
- Do you have one a little smaller?
New York'un nüfusu Tokyo'nunkinden daha küçüktür.
- The population of New York is smaller than that of Tokyo.
O, şu ana kadar karşılaştığım bir adamın en küçük fikirlerine birçok kelimeyi sıkıştırabilir.
- He can compress the most words into the smallest ideas of any man I ever met.
Vatikan dünyanın en küçük ülkesidir.
- The Vatican is the smallest country in the world.
Remember when the children were small?.
His smallness didn't bother him, except when he needed something off the top shelf.
I have a little money with me.
- I have small change with me.
He's just a petty hooligan, but if he had just a little more initiative, he could be a major criminal leader.
- He's just a small-time thug, but if he had just a little more moxie, he could be a big-time boss.
... of the things I find most troubling is that when you go out and talk to small businesses ...
... MR. ROMNEY: These small businesses we're talking about ' ...