slow in action; sluggish; unready; awkward

listen to the pronunciation of slow in action; sluggish; unready; awkward
İngilizce - Türkçe

slow in action; sluggish; unready; awkward teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dull
{s} sıkıcı

Benim görevim donuk ve sıkıcı. - My job is dull and boring.

O, filmi çok sıkıcı buldu. - He found the movie very dull.

dull
{s} kör, kesmez (bıçak, makas v.b.)
dull
{s} donuk, sönük (renk)
dull
anlamaz
dull
ölü
dull
güç öğrenen
dull
yavan
dull
duygusuzlaştırmak
dull
körleşmek
dull
(renk/hava/vb.) sönük
dull
sönükleştirmek
dull
yavaş düşünen
dull
boğuk
dull
donuklaşmak
dull
{s} duygusuz
dull
{f} sersemletmek
dull
kafası işlemez
dull
{s} fersiz
dull
{f} duygularını köreltmek
dull
{f} uyuşturmak
İngilizce - İngilizce
dull
slow in action; sluggish; unready; awkward