Bu sefer onu yapamam.
- I can't make it this time.
Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.
- This time Bob is likely to win.
Bu kez farklı olacak.
- This time's going to be different.
Bu kez onu deneyeceğim.
- This time I'll try it.
Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
- This time, it looks like it is me who is wrong.
Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
- Tom is willing to help us again this time.
Şebeke gösterinizi başka bir zaman aralığına taşıyor.
- The network is moving your show to another time slot.
Ben o zaman odamı temizliyordum.
- I was cleaning my room for that time.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
this time last year.