Uzun kolları ve bacakları olan, çok uzun boylu ve ince idi.
- He was very tall and slim, with long arms and legs.
Ben ablam kadar ince değilim.
- I'm not as slim as my older sister.
Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.
- Young girls' desire for slim figures is strong.
Bir diyete sıkı sıkıya sarılmadıkça, çok az zayıf kalma şansı vardır.
- There's little chance of keeping slim, unless you stick to a diet.
Bunu toplantıya kadar yapamayacağıma dair zayıf bir ihtimal var.
- There's a slim chance I won't be able to make it to the meeting.
Zayıflamaya çalışıyorum.
- I'm trying to slim down.
Zayıflamak istiyorsan, bu diyeti izle.
- If you want to be slim, follow this diet.
Zayıflamak istiyorsan, bu diyeti izle.
- If you want to be slim, follow this diet.
Movie stars are usually slim, attractive, and young.
I only smoke slims.
I'm afraid your chances are quite slim.