Kayakları arabanın üstüne koydu.
- He put the skis on top of the car.
Burada, herkes kayak yapmaya gider.
- Around here, everyone skis.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
Kaymak için dağa gittik.
- We went to the mountain to ski.
Kaymak için dağlara gittik.
- We went to the mountains to ski.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
- I may go skiing at Zao next month.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
O, kayak yapmak için deli oluyor.
- He is crazy about skiing.
Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
- My parents enjoy skiing every winter.