Bir çift yeni kayak almak zorundayım.
- I have to buy a new pair of skis.
Her Kış Hokkaido'da kayak yapar.
- He skis in Hokkaido every winter.
Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- I want to buy a pair of ski boots.
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Kaymak için dağlara gittik.
- We went to the mountains to ski.
Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
- I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
- How often do you go skiing every year?
Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
- I may go skiing at Zao next month.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.
- Last winter, I went to Canada to ski.