They have something to do with the scandal.
- Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.
The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
- Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
He had the courage to expose the scandal.
- Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı.