Bu son derece önemli bir konu.
- It's a matter of the utmost importance.
Son derece dikkatli sür.
- Drive with the utmost care.
En çok üç, belki dört haftamızı alacak.
- It'll take us three, maybe four weeks at the most.
Bu saat en çok on dolar tutar.
- This watch costs ten dollars at the most.
En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.
- At the most, the trip will cost $1,000.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
- At the most, he earns 50 dollars a week.