sistemci

listen to the pronunciation of sistemci
Türkçe - İngilizce
systematist
A biologist who studies systematics
{n} a framer of a system
One who adheres to a system
One who forms a system, or reduces to system
sistem
{i} system

Linux is a free operating system; you should try it. - Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.

The N8 will be the first device by Nokia with the Symbian^3 operating system - N8, Nokia'nın Symbian 3 işletim sistemi kullanan ilk aygıtı olacak.

sistem
grid
sistem
tract

Millions of beneficial organisms live in the human digestive tract. - İnsanın sindirim sisteminde milyonlarca yararlı organizma yaşamaktadır.

sistem
method
sistem
(Ticaret) machinery
sistem
practice
sistem
{i} regime
Sistem
(Tıp) systema
sistem
framework
sistem
system; tract, system
sistem
regulation
sistem
gridiron
sistem
graticule
sistem
the system
sistem
cosmos
sistem
man

This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products. - Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.

Many biometric systems are based on the fingerprint scanner. - Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.

Türkçe - Türkçe

sistemci teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Sistem
dizge

Dünyanın en zor yazı dizgesi hangisidir? - Dünyanın en zor yazı sistemi hangisidir?

Sistem
(Osmanlı Dönemi) MESLEK
SİSTEM
(Osmanlı Dönemi) Manzume
SİSTEM
(Osmanlı Dönemi) Proğramlı çalışmak
SİSTEM
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir bütün meydana getirecek şekilde, karşılıklı olarak birbirine bağlı unsurların hepsi
SİSTEM
(Osmanlı Dönemi) İlimde bir bütün meydana getirecek esasların hepsi
SİSTEM
(Osmanlı Dönemi) Bir nizâm dâiresinde çalışan takım
sistem
Yol, yöntem
sistem
bakınız: Dizge
sistem
Model, tip: "... son sistem, pırıl pırıl bir rotatif almışlar."- Y. Z. Ortaç
sistem
Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni: "Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir."- H. E. Adıvar
sistem
öğretier bütünü
sistem
Model, tip
sistem
Düzen
sistem
Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni
sistem
Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat
sistemci