Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
- We have something special for you, sir.
Sürücü belgenizi görebilir miyim, efendim?
- May I see your driver's license, sir?
Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
- We have something special for you, sir.
Onu yapamam, efendim.
- I can't do that, sir.
Bir beyefendi sizin yokluğunuzda aradı, efendim.
- A gentleman called in your absence, sir.
Size nasıl yardım edebilirim, beyefendi?
- How can I help you, sir?
Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?
- Sir, do we have to write in ink?
Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
- Where do you want to go, sir?
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Sahip olduğunuz her şey bu mudur, bayım?
- Is this all you have, sir?
Onu yapamam, efendim.
- I can't do that, sir.
Bugün size nasıl yardımcı olabilirim, efendim?
- How may I help you today, sir?
Yes sir.
Please don't sir me!.
... Chuck Painter: Yes, sir. ...
... MR. LEHRER: Two minutes is up, sir. ...