Kredinin %8 faizi vardır.
- The loan bears an 8% interest.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
- Falling interest rates have stimulated the automobile market.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
- Procreation does not interest me.
Seni ilgilendirebilecek bir şeyim var.
- I have something that might interest you.
Evlilik genç insanları ilgilendiren bir konu değildir.
- Marriage isn't a subject that interests young people.
O evlenme niyetini açıkladı.
- He disclosed his intentions.
Fadıl'ın Leyla'yla evlenme niyeti yok.
- Fadil has no intentions of marrying Layla.
He has no sense of humor.
- Er hat keinen Sinn für Humor.
This sentence doesn't make sense.
- Dieser Satz ergibt keinen Sinn.