Tom was extremely annoyed.
- Tom son derece sinirlenmişti.
Tom might have been annoyed.
- Tom sinirlenmiş olabilir.
Tom's way of speaking gets on my nerves.
- Tom'un konuşma şekli benim sinirlerimi bozuyor.
There are twelve pairs of cranial nerves.
- On iki çift kranial sinir vardır.
His face turned red with anger.
- Yüzü sinirden kızardı.
They anger us with their behavior.
- Onlar bizi davranışlarıyla sinirlendiriyor.
Tom loses his temper easily.
- Tom kolaylıkla sinirleniyor.
She is apt to lose her temper.
- Sinirlenmeye eğilimlidir.
Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
- Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
A nervous person will not be fit for this job.
- Sinirli bir kişi bu iş için uygun olmaz.
Why are you annoying your sister?
- Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun?
That's really annoying.
- O gerçekten sinir bozucu.
Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument.
- Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.
Tom's an irritating person to work with because he'll never admit it when he's made a mistake.
- Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.
You never know when he's going to throw another tantrum.
- Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.
Google uses a neural network to translate sentences.
- Google, cümleleri çevirmek için bir sinir ağı kullanır.