Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- This is a good book, but that one is better.
Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- I'd like to stay one more night. Is that possible?
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
- One of my favorite tunes was playing on the radio.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Hiç kimse beni anlamıyor.
- No one understands me.
Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
- You have to buy one at the office.
Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
- I lost my watch, so I have to buy one.
Onun için sadece siz değil aynı zamanda ben de sorumluyum.
- You are not the only one responsible for it, I am too.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
Onların her birine bin yen verdim.
- I gave them one thousand yen each.
Her birinize inancım var.
- I have faith in each and every one of you.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
O, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri olarak kabul edilir.
- He's considered to be one of the greatest scientists in the world.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.