Şarkıcı genç insanlar arasında popülerdir.
- The singer is popular among young people.
Favori şarkıcım Kylie Minogue'dur.
- My favorite singer is Kylie Minogue.
O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.
- She's famous as a singer but not as a poet.
O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Onun piiyanosu eşliğinde şarkı söylemek istiyorum.
- I want to sing to his piano accompaniment.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Japonya'daki en ünlü şarkıcılardan biridir.
- He is one of the most famous singers in Japan.
Eskiden konser verdiğimde Tom ve Mary arkada benim yedek şarkıcılarımdı.
- Tom and Mary were my backup singers back when I used to perform.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
- The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
Mireille Mathieu, Fransa'nın en iyi şarkıcılarından biridir.
- Mireille Mathieu is one of France's best singers.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
Your singing puts many a professional singer to shame.
- Your singing puts professional singers to shame.
Your singing puts professional singers to shame.
- Your singing puts many a professional singer to shame.
... to interpret if you want to be a singer or an artist or a song ...
... are an amazing singer. ...