O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.
- Yumi's hobby is singing popular songs.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
- The girls came singing toward the crowd.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
... anybody show up and play the guitar and sing and ...
... go on stage the next day I can barely sing. ...