O asla şaraba dokunmadı.
- He never touched wine.
Hiçbir yunusa dokundun mu?
- Have you ever touched a dolphin?
Tom müteessir görünüyordu.
- Tom seemed to be touched.
Tom, Mary'nin onun hakkında üzgün olmasından etkilenmişti.
- Tom was touched that Mary was worried about him.