simple past tense and past participle of stuff

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of stuff
İngilizce - Türkçe

simple past tense and past participle of stuff teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stuffed
{s} doldurulmuş

Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi. - I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.

Bu doldurulmuş hayvan küçük kıza ait. - This stuffed animal belongs to the little girl.

simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
stuffed
(Gıda) doldurulmuş dolma
simple past tense
-di'li geçmiş zaman
stuffed
{f} doldur

Mary favori doldurulmuş hayvanı olmadan uyuyamayacağını söylüyor. - Mary says that she can't fall asleep without her favorite stuffed animal.

Büyük bir çanta içine çamaşırlarını doldurdu. - He stuffed his laundry into a large bag.

stuffed
{s} tıkalı

Tom'un tıkalı bir burnu var. - Tom has a stuffed-up nose.

Bu ilaç tıkalı burun için harikalar yaratacaktır. - This medicine will do wonders for a stuffed nose.

stuffed
{s} içi doldurulmuş

Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi. - I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.

stuffed
{s} tıkanmış

Burnum gerçekten tıkanmış, bu yüzden mutfaktan gelen herhangi bir şeyin kokusunu alamıyorum. - My nose is really stuffed, so I can't smell anything coming from the kitchen.

stuffed
{s} dolmuş
İngilizce - İngilizce
stuffed
simple past tense and past participle of stuff