Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.
- I will find you your lost ring.
Onlar onu kayıp kabul ettiler.
- They gave him up for lost.
Tom kaybolmuş gibi görünüyor.
- Tom seems to be lost.
Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
- I am afraid that you will get lost.
Seçimin kaybedildiğine inanmadı.
- He did not believe the election was lost.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.