Yüzlerce ailenin evi yakılmıştı.
- The homes of hundreds of families were burned.
Bu kahvenin tadı yanık.
- This coffee tastes burnt.
Onun sağ elinde yanık var.
- She got burnt in the right hand.
Tom'un bacağı fena halde yanmıştı.
- Tom's leg was badly burned.
Yanmış parmağı akan suda soğut.
- Cool the burned finger in running water.
Sosisler şimdi yanmış olmalı!
- The sausages must be burnt by now!
Yanmış bir çocuk ateşten anlar.
- A burnt child fears the fire.
On ev yanıp kül oldu.
- Ten houses were burned down.
Her iki bina da yandı.
- Both buildings burned down.