Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Tom eskisi gibi aynı adam değil.
- Tom isn't the same man he used to be.
Tom eskisi gibi aynı hatayı yaptı.
- Tom made the same mistake as before.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
- In a similar situation, I'd do the same.
Yaptığıma benzer bir yanlışı yapmanı istemiyorum.
- I don't want you to make the same mistake I made.
Aynı şeyi söylemenin çok daha iyi ve kısa bir yolu yok mu?
- Isn't there a much better and shorter way of saying the same thing?
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
Herkes aynı şekilde düşünüyor.
- Everyone thinks the same way.
Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
- A lot of people feel the same way Tom does.
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
- Monotony develops when you harp on the same string.
Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.
- I have the same dictionary as your brother has.
Her zaman olduğun gibi aynısın.
- You are just the same as you always were.