That customer came back to complain again.
- O müşteri şikâyet etmek için tekrar geri geldi.
They do nothing but complain.
- Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Stop complaining and do as you're told.
- Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.
I'm fed up with your constant complaining.
- Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
I'm fed up with your constant complaining.
- Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
It is no use complaining.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
They do nothing but complain.
- Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.