Çekini imzalamak için bir kalem çıkardı.
- He took out his pen to sign his check.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık.
- The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.
Burçların on iki işareti on iki takımyıldızına karşılık gelir.
- The twelve signs of the zodiac correspond to twelve constellations.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
- I can't see the road signs in this fog.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Herhangi bir yaşam belirtisi vermememe rağmen hayattayım.
- I am alive even though I am not giving any sign of life.
Yorgunluk belirtileri için yüzünü inceledi.
- I studied his face for signs of weariness.
Tom mağaza penceresinde bir yardım aranıyor tabelası ördü.
- Tom saw a Help Wanted sign is in the store window.
Birçok tabelalar İngilizce olarak yazılır.
- Most signs are written in English.
Tom duvardaki bir sembolü gösterdi.
- Tom pointed to a sign on the wall.
Beyzbol takımına kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the baseball team.
İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the track team.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Tom'un, Bill Gates tarafından imzalanmış bir tişörtü var.
- Tom has a t-shirt that was signed by Bill Gates.
Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.
- Everyone has a signed contract.
Birleşmiş Milletler Bildirgesi 1945'de imzalandı.
- The United Nations Charter was signed in 1945.
Mektup Tom tarafından imzalandı.
- The letter was signed by Tom.
Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
- France had signed a secret treaty with Spain.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
- The Florida treaty was signed in February 1819.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
Tom belgeleri imzalıyor.
- Tom is signing documents.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Erkekler duyguları ifade etmeyi bazen bir zayıflık işareti olarak algılarlar.
- Men sometimes perceive expressing emotions as a sign of weakness.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
- France had signed a secret treaty with Spain.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.
- You'd better examine the contract carefully before signing.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
Umarız vali onu imzalar.
- We hope the governor signs it.
Civardaki birçok işaretler Fransızca yazılmış.
- Most signs around here are written in French.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
- I can't see the road signs in this fog.
Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu.
- His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
İşaretim için beklemede kalın.
- Stand by for my signal.
Sorry, I don't know sign very well.
Those clouds show little sign of raining soon.
I missed the sign at the corner so I took the wrong turn.
The chimp was taught to sign ASL.
The sign in the window said for rent.
Your sign is Taurus? That's no surprise.
The sharp sign indicates that the pitch of the note is raised a half step.
I'm learning to sign so I can talk to my new neighbor.
Please sign on the dotted line.
I'm not signing anything without my lawyer present.
I forgot to sign that letter to my aunt.
It wasn't until they tried to subtract 3 from 1 that the elementary school students realized they needed signed numbers.
The signed check could be cashed.
Our team has landed some great signees in this draft.
... He's going to choose Google+ as his Sign-in method here. ...
... cross platform single sign-on. ...