Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.
- He was forced to sign the document.
Burçların on iki işareti on iki takımyıldızına karşılık gelir.
- The twelve signs of the zodiac correspond to twelve constellations.
Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık.
- The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Bu işaret ne anlama geliyor?
- What does this sign mean?
Çocuk hırsızları vazgeçtiklerine dair hiçbir belirti göstermediler.
- The kidnappers showed no sign of giving up.
Herhangi bir yaşam belirtisi vermememe rağmen hayattayım.
- I am alive even though I am not giving any sign of life.
Pencereye bir tabela koyabileceğimizi düşündüm.
- I thought we could put a sign in the window.
Onlar tabelayı duvara tutturdular.
- They fixed the sign to the wall.
Tom duvardaki bir sembolü gösterdi.
- Tom pointed to a sign on the wall.
Beyzbol takımına kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the baseball team.
Tom'a kaydolmak için çok geç olmadığını söyle.
- Tell Tom it's not too late to sign up.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Biz Tom'un imzalanmış itirafına sahibiz.
- We have Tom's signed confession.
Makbuzun yetkililer tarafından imzalanmış ve mühürlenmiş olması gerekir.
- The receipt has to be signed and stamped by the authorities.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
- The Florida treaty was signed in February 1819.
Texas'la anlaşma 12 Nisan 1844'te imzalandı.
- The treaty with Texas was signed April twelfth, 1844.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
- The two sides signed a peace treaty.
Sözleşmemi imzalıyorum.
- I am signing my contract.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Erkekler duyguları ifade etmeyi bazen bir zayıflık işareti olarak algılarlar.
- Men sometimes perceive expressing emotions as a sign of weakness.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
- The Florida treaty was signed in February 1819.
Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
- The two sides signed a peace treaty.
Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.
- You'd better examine the contract carefully before signing.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
O en önemli belgeleri imzalar.
- She signs the most important documents.
Onlar el işaretleri kullanarak iletişim kurabilirler.
- They can communicate using hand signs.
Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
- Tom failed to heed warning signs.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.
- Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
İşaretim için beklemede kalın.
- Stand by for my signal.
Sorry, I don't know sign very well.
Those clouds show little sign of raining soon.
I missed the sign at the corner so I took the wrong turn.
The chimp was taught to sign ASL.
The sign in the window said for rent.
Your sign is Taurus? That's no surprise.
The sharp sign indicates that the pitch of the note is raised a half step.
I'm learning to sign so I can talk to my new neighbor.
Please sign on the dotted line.
I'm not signing anything without my lawyer present.
I forgot to sign that letter to my aunt.
It wasn't until they tried to subtract 3 from 1 that the elementary school students realized they needed signed numbers.
The signed check could be cashed.
Our team has landed some great signees in this draft.
... sign up and we'll send the first ...
... I don't think David can sign all of them. ...